Hakkında

Kısaca Sosyoloji Bölümü

Sosyoloji; toplumsal hayatın, toplumsal değişmenin ve insan davranışının toplumsal neden ve sonuçlarının sistematik olarak incelenmesidir. Sosyoloji, insanlar arasındaki ilişkileri ve siyasetten teknolojiye, ekonomiden şehir hayatına, kültür ve medyadan dine varıncaya dek insan faaliyetlerini geniş bir düzlemde inceler. Temelleri 1914’te Ziya Gökalp’in öncülüğünde atılan İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü, Türkiye’nin ilk ve en köklü sosyoloji kürsüsüdür. Kurulduğu günden bugüne, Ziya Gökalp’ten Hilmi Ziya Ülken’e, Baykan Sezer’den akademik faaliyet ve üretimlerini halihazırda bölümümüz bünyesinde yürüten mevcut öğretim üyelerine, daima geçmişi güncelle birleştirmek suretiyle dünümüzü, bugünümüzü ve geleceğimizi aydınlatan pek çok ciddi akademik ürün ve yaklaşım ortaya koyma başarısı gösterdi. Bu başarı ve misyonu devam ettirme yönünde çalışma arzumuz ilk günkü canlılığıyla hala devam ediyor. Sosyoloji Bölümü’nün amacı, öncelikle, öğrencilerinin içinde yaşadıkları dünyayı ve toplumu en geniş biçimde kavrama imkanlarını artırmak, bu yönde kendilerine katkı sağlamaktır. Bu çerçevede, öğrencilerine, lisans eğitimleri süresince sosyoloji disiplininin temel kavramlarını ve analiz araçlarını tanıtmak, sosyoloji disiplininin birikimini aktarmak ve bütün bu araçlar ve birikim eşliğinde içinde yaşadıkları dünyayı ve toplumu keşif yolculuklarında destek olmak amacındadır. Sosyoloji Bölümü, gerek dünya ve gerekse de Türk sosyolojisinin zengin birikimini bünyesinde barındırmaktadır. Bu zengin birikim üzerine yükselen bölümümüz; öğretim faaliyetlerini, geçmişi bugünle ve gelecekle, tarihi felsefeyle, ekonomiyi siyasetle birleştiren bir yaklaşımla sürdürmektedir. Bu çerçevede, öğrencilerini sosyal bilimlerin diğer disiplinlerinin ilgi, konu ve yöntemleriyle ilişkili bir şekilde yetiştirme çabasındadır. Bölümümüz, bu anlayış doğrultusunda, kent problemlerinden toplumsal değişmeye, toplumdaki sosyal ve ekonomik eşitsizliklerin incelenmesinden iletişim sosyolojisine, edebiyat ve kültür incelemelerinden din sosyolojisine, toplumsal yapıdan gündelik hayatın sosyolojisine, toplumsal değişmeden dünyada ve toplumumuzda yaşanan güncel gelişmelere ve yeniliklere varıncaya dek toplumsal hayatın tarihsel ve güncel çeşitli boyutlarını inceleme konusu yapmakta; öğrencilerin toplumsal hayatın bu çeşitli veçhelerine ilişkin ilgilerini teşvik etme ve bu konularda derinleşmelerine katkı sağlayacak kuramsal ve yöntemsel araçlarla donanımlarını artırma doğrultusunda bir öğretim faaliyeti yürütmektedir. Sosyoloji Bölümü, tarihi birikiminin kendisine kattığı geniş bakış açısıyla Türkiye toplumunun güncel sorunlarına ilişkin kapsamlı araştırmaları hayata geçirmek gayretindedir. Bu bağlamda faaliyet gösteren Sosyoloji Araştırma Merkezi kapsamlı saha araştırmalarının yürütülebileceği teknik donanıma sahiptir. Bölümün sahip olduğu bu birikim, öğrencilerin toplum sorunlarıyla sadece teorik düzeyde değil pratik düzeyde de ilişki kurabilecekleri akademik zenginliğe imkan sağlamaktadır. Sosyoloji Bölümü, dünyanın önde gelen Sosyoloji kuruluşlarına üyedir. Böylece uluslararası akademik etkinlikleri takip etmekte ve bölüm kadrosuna uluslararası yayınlara, veri kaynaklarına hızlı ulaşım imkanı sağlamaktadır. Sosyoloji Bölümünün üye olduğu kuruluşlar:

ISA (International Sociological Association)

ESA (European Sociological Association)

Geçmişin zengin ve köklü birikimiyle güncelin dinamizmini kavramayı başarıyla gerçekleştiren bölümümüz, geleceğin belirsizliğini belirginleştirmek ve öngörmek üzere çalışmalarını yürütmekte, kendisini bu zorlu uğraşa hazır hissetmektedir. Yüz yıllık öğretim ve akademik faaliyetlerin bölümümüze kazandırdığı zengin birikimi edinmek ve yukarıda sözünü ettiğimiz zorlu fakat bir o kadar da zevkli düşünsel ve uygulamalı faaliyetlere katılmak isteyecek öğrencileri aramızda görmek bizleri mutlu edecektir.

Eğitim Çerçevesi

İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde kuram, yöntem ve saha bilgisi bir uyum içerisinde öğrenciye verilmektedir. Öğrenciler mevcut sosyolojik kuramı kavramakta, bunu uygulayabilmek için ihtiyaç duydukları yöntemsel bilgileri öğrenmekte ve toplumsal kurumları tanıyarak bir uygulama zemini elde etmektedirler. Sosyoloji bölümünden mezun olan bir öğrenci toplumsal yaşamı anlama ve açıklama becerisini elde etmekte ve bu becerisiyle pek çok alanda çalışma imkanı bulmaktadır. Sosyoloji Bölümümüz, 4 yıllık lisans eğitiminin yanı sıra Yüksek Lisans ve Doktora programlarıyla daha ileri sosyolojik araştırmalar yapmak isteyen öğrencilere de kapılarını açmaktadır.

Çalışma Alanları ve İş İmkânları

Sosyolog unvanı alan mezunlarımız, elde ettikleri toplumsal alanı yorumlama becerisiyle eğitim-öğretim faaliyetlerinden medyaya, siyasal araştırma kurumlarından reklamcılığa, sosyal hizmetlerden insan kaynaklarına ve halkla ilişkilere varıncaya dek pek çok alanda meslekî kariyer yapabilmekte; özel ve kamu kuruluşlarında çalışma imkânına sahip olmaktadırlar.

Anabilim Dalları

Sosyoloji Bölümünde dört anabilim dalı bulunmaktadır. Genel Sosyoloji ve Metodoloji Anabilim Dalı: Sosyoloji, toplumların kendi tarihi ve toplumları üzerine bir bilinçlenmedir. Bu bilinçlenmeyi belli tanımlar ve kuramlar aracılığıyla yapmaktadır. Bu nedenle sosyoloji kendi açıklamaları ve bilim kimliği üzerinde en çok tartışan bilimdir. Her yeni kuram veya görüş aracılığıyla sosyoloji zenginleşmektedir. Genel Sosyoloji ve Metodoloji Anabilim Dalı, sosyolojide ortaya çıkan tanım ve kuramları Türk toplum tarihi açısından ele alıp tartışmaktadır. Kurumlar Sosyolojisi Anabilim Dalı: Bu anabilim dalı aile, iktisat, siyaset, din gibi toplumsal kurumları ele alan çalışmaların yürütüldüğü bir anabilim dalıdır. Bölümümüzde sosyolojinin bu alt dallarına dair dersler genellikle bu anabilim dalı tarafından yürütülmektedir. Uygulamalı Sosyoloji Anabilim Dalı: Uygulamalı sosyoloji ana bilim dalında sosyal sorunlara yönelik hazırlanan çalışmalar yapılmaktadır. Uygulamalı sosyoloji ana bilim dalı, sosyal sorun ve durumlar için yapılan tespitler, anketler, gözlemler ve diğer bilimsel bilgi toplama yöntemleriyle iç içedir. Sosyal sorunlar, bu yöntemlerle bilimsel ortamda sosyolojik açıklamasına kavuşmaktadır. Sosyometri Anabilim Dalı:  1921-1925 yılları arasında Avrupa’da J. L. Moreno tarafından biçimlendirilen asıl gelişimini 1925-1950 yılları arasında ABD’de endüstri alanında yapılan çalışmalarla sürdüren sosyometri 1982‘den sonra YÖK tarafından bir anabilim dalı olarak oluşturulmuştur. Sosyometri Anabilim dalı, sosyoloji müfredatı içinde mikro analizlerin yapıldığı bir daldır.

İç ve Dış Paydaşlar

Programın iç paydaşları Akademik Kadro, Program Öğrencileri, yandal öğrencileri ve çift anadal öğrencileridir. Program öğrenciler içinde, öğrenci temsilcileri (Fakülte çapında Bölüm başına her yıl seçilen öğrenci temsilcisinin dışında her yıl, her sınıftan bir öğrenci seçimle kendi sınıfını temsil etmekte ve dönem içinde Bölüm Başkanlığı ile yapılan toplantılarda kendi sınıfına ait sıkıntı, talep ve memnuniyetleri paylaşmaktadır), öğrenci asistanları (Sağlık Kültür Spor Daire Başkanlığı yarı zamanlı olarak fakültelerimizin laboratuvar, kütüphane, bahçe gibi ihtiyaç duyulan birimlerinde öğrencilerimize ücret karşılığı çalışma imkanı sunmaktadır) ve öğrenci kulüpleri başkanları (Sosyoloji Bölümü öğrencilerinin üç resmi kulübü vardır: Şehir ve Toplum Kulübü, Sosyoloji Kulübü ve Ekoloji Kulübü) iç paydaşlar arasında önemli bir yer teşkil etmektedir. Dış paydaşlar ise, geniş bir grubu oluşturmaktadır: YÖK, İÜ Rektörlüğü, Edebiyat Fakültesi, diğer fakülteler (İktisat Fakültesi, İletişim Fakültesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi vd.), diğer bölümler (Felsefe, Psikoloji, Antropoloji, Klasik Filoloji ve Latin Dili, Tarih ve Beşeri Coğrafya vd.), diğer üniversitelerin Sosyoloji bölümleri (Marmara Üniversitesi, Mimar Sinan Üniversitesi, Galatasaray Üniversitesi, Ankara Üniversitesi vd.), ilgili vakıf ve dernekler (TÜAD, İSEDER, Sosyologlar Derneği vd.), Sektör/İşverenler (Kamu, Özel, STK) ve mezun öğrenciler şeklinde gruplandırılmıştır.

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Tarihçesi

Osmanlı toplumunda sosyolojiyi ilk gündeme getirenler, “devleti acilen kurtarma” kaygısıyla hareket eden Jön Türkler arasından çıkmıştır. Türkiye’de sosyoloji, dönemin toplumsal ve siyasal koşulları ile düşünsel ihtiyaçları sebebiyle bir devlet reformu fikri çerçevesinde gelişmiştir. İlk Türk sosyologlarının toplumsal dünyayla ilişkileri ve teorik/ampirik ilgileri de büyük ölçüde bu bağlam içinde şekillendi. Hedef, toplumun, devletin kurtuluşu için dönüştürülmesiydi. Sosyolojik bilgi bu hedef doğrultusunda bir araç olarak görüldü. Toplumun özellik, pratik ve deneyimleri de ancak devletin reform ihtiyaçlarıyla ilişkisi nispetinde önemsendi. Osmanlı entelektüelleri Osmanlı Devleti’nin kurtuluşunu Batılılaşma politikalarında görüyor; pozitivist felsefe ve sosyoloji aracılığıyla Batı toplumlarının seviyesine ulaşabileceğimizi düşünüyor; bunu da sanayi toplumlarına yazılmış “ilerleme ve düzen” reçetelerini kendi toplumumuza uygulayarak başaracaklarına inanıyorlardı. Osmanlı entelektüelleri –özellikle de belli bir siyaset önerisinde bulunanlar– kendi düşünsel gelenekleriyle uyumlu ve siyasal hedeflerini bilimin sağladığı meşruiyet çerçevesinde savunmalarına imkân tanıyacak Batılı düşünürlerin eser ve fikirlerini Osmanlı dünyasına tanıttılar. Osmanlı ülkesinin koşullarını dikkate alarak, Batılı kavram ve kuramların serbest bir tercümesini yaptılar, Batılı sosyal bilim teorilerini Osmanlı Devleti’nin koşullarına uyarladılar. Türk sosyolojisinin ilk dönemlerinde bilinçli bir aktarmacılık hakimdi. Sosyolojinin Osmanlı İmparatorluğu’ndaki “akademi öncesi” tarihi; Ahmet Şuayp, Ahmet Rıza, Mustafa Suphi/Suphi Ethem, Bedii Nuri ve Satı el-Husri gibi isimlerin telif-tercüme kitapları ve Servet-i Fünun (1891-1901), Ulum-u İktisadiye ve İçtimaiye Mecmuası (1908-1911) gibi dergilerde çıkan makaleleriyle başlar. Rıza Tevfik’in Maarif Mecmuası’nda Herbert Spencer etkisinde kaleme aldığı notları (1896) ve Hasan Tahsin’in Servet-i Fünun dergisinde yayımladığı Worms tercümesi, Osmanlı aydınlarının sosyolojiye ilk sistemli ilgilerini gösterir. Bu dönemde pek çok düşünürümüz, Batı’da ortaya konan farklı yaklaşımları Osmanlı ülkesine taşıdı:

Le Boncu düşünce: Abdullah Cevdet’in tercümeleri ve Celal Nuri’nin katkıları.

Comte’un sosyoloji anlayışı: Ahmet Rıza’nın yazıları.

Science Social ekolü: Sabahattin Bey’in Demolins ve Descamps ile tanışması sonrasında kurduğu Teşebbüs-ü Şahsi ve Adem-i Merkeziyet Cemiyeti’nin yayın organı Terakki (1906) dergisinde kaleme aldığı yazılar, çok sayıdaki İzah’ları ve Türkiye Nasıl Kurtarılabilir? (1915) gibi siyasi parti programı niteliği taşıyan metinleri

Organizmacı sosyoloji anlayışının etkileri: Suphi Ethem’in Sosyoloji (1911) ve Ethem Necdet’in Tekâmül ve Kanunları (1913) eserleriyle Ahmet Şuayb, Sâtı el-Husrî ve Bedii Nuri gibi isimlerin çeşitli dergilerde kaleme aldıkları yazılar.

Marksist eğilim: İştirak mecmuası etrafında toplanan Hüseyin Hilmi ve Refik Nevzat aydınlar.

Demolins’ten yapılan Yollar (1912), Anglo-Saksonların Esbabı Faikiyeti Nedir? (1910/1914 ?) ve Mevki-i İktidar (1910/1915 ?) gibi tercümeler ile Mustafa Suphi’nin Célestin Bouglé’den yapmış olduğu İlm-i İçtima Nedir? (1910)tercümesinin yanı sıra Ahmed Sanih’in ve Rüşdü İbrahim’in Sai ve Tetebbu Mecmuası (1910) ile Mehmet Ali’nin Donanma Mecmuası (1915)’nda yaptıkları çeşitli tercümeler bu dönemdeki sosyolojik yayınlar arasında öne çıktı. Sosyolojinin Türkiye’deki akademik meşruiyeti ve kurumlaşması ise, 1910’lardan itibaren sosyolojiyle ilgilenmeye başlayan ve Durkheim’ın sosyoloji anlayışını kendisine rehber edinen Gökalp’in 1914 yılında sosyolojiyi Darülfünun ders programlarına dâhil etmesiyle başlar. (Darülfünun’da sosyoloji dersinin verilmeye başlamasına ilişkin 1910 [Ziyaettin Fahri Fındıkoğlu], 1912 [Cengiz Orhonlu ve Mehmet Yalvaç] ve 1913 [Lütfi Erişçi] tarihlerini verenler de vardır.) 1913-1914 ders yılından sonra Alman hocalar getirilmiş, sınıf düzeninden sömestre düzenine geçilmiş, 1915-1916 öğretim yılından itibaren Edebiyat Fakültesi de kendi içinde bölümlere ayrılmıştır: (i) Tarih ve Coğrafya, (ii) Ulum-i İçtimâî (İlm-i İçtimâî ve İlm-i Mantık okutuluyordu); (iii) Edebiyat ve (iv) Felsefe. Gökalp’in etkisi, kısa zamanda yalnızca İçtimaiyat Kürsüsü’nde değil, Darülfünun’un başka birçok disiplininde de kendisini göstermiştir. Yeni Türkiye için formüle ettiği toplumsal örgütlenme, öncelik ve ihtiyaçlar çerçevesinde edebiyat tarihinden ilahiyata, iktisattan pedagojiye pek çok disiplinin işbirliği içinde gelişmesini sağlamaya çalışır. 1915’te İçtimaiyat Darü’l-Mesaisi’ni kurar, 1917’de İçtimaiyat Mecmuası’nı çıkarır. I. Dünya Savaşı’nın bitiminde İstanbul’un işgal edilmesi ve Gökalp’in, diğer pek çok İttihat ve Terakki üyesi gibi Malta’ya sürgüne gönderilmesiyle birlikte Darülfünun’daki sosyoloji eğitimi de sekteye uğrar. I. Dünya Savaşı’nın bitimiyle birlikte Edebiyat Fakültesi –(i) Edebiyat; (ii) Tarih; (iii) Coğrafya ve (iv) Felsefe olmak üzere– dört esas kısma ayrılır. Cumhuriyet’in kurulması sonrasında gerek Mehmet İzzet’in –genç yaşta vefatı nedeniyle kısa süren– faaliyetleri gerekse Necmeddin Sadak’ın çalışmaları, dönemin istikrarsızlıkları ve karmaşık gelişmelerinin de etkisiyle, sosyolojiyi Gökalp dönemindeki etkisine ve yaygınlığına kavuşturmakta yetersiz kaldı. Gökalp’in Malta’ya sürgün edilmesinden yaklaşık olarak 1940’ların başlarına kadar olan dönemde Sosyoloji müstakil bir bölüm olarak örgütlenmedi ve Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nde ya da İktisat ve Hukuk Fakültelerinde okutulan bir ders muamelesi gördü. Bu durum, söz konusu verimsizliğin sebepleri arasında değerlendirilebilir. 1928’de kurulan ve Felsefe ve İçtimaiyat Mecmuası isimli bir de yayın organına sahip olan Türk Felsefe Cemiyeti bünyesinde de sosyoloji çalışmaları yapıldı. Bu dönemde Türkiye’deki Durkheimcı sosyoloji geleneğinin dışında ‘yeni temayüller’ ortaya çıktı. Bu eğilimlerin temsilcilerine iki örnek verilebilir: 1933’ten itibaren Hukuk Fakültesi birinci sınıf müfredatına dâhil edilen sosyoloji dersini veren –1933 Üniversite Reformu çerçevesinde Hukuk Fakültesi bünyesinde kurulan ve sonrasında İ.Ü. İktisat Fakültesi’nin de çekirdeğini teşkil eden İktisat ve İçtimaiyat Enstitüsü öğretim üyelerinden– Alman akademisyen Gerhard Kessler ve yayımladığı Muasır Avrupa İçtimaiyatı (1933) isimli çalışmasında Amerikan sosyolojisini benimsediğini belirten Ankara Gazi Terbiye Enstitüsü muallimlerinden M. Saffet. 1933 Üniversite Reformu’yla, eskiden Felsefe bölümüne bağlı ders mahiyetindeki İçtimâiyat’ın (Sosyoloji) müstakil bir bölüm olması öngörüldü fakat Edebiyat Fakültesi kadrosunda müstakil bir sosyoloji kürsüsü bulunmadığı için, 1936-1940 arasında sosyoloji kürsüsüz ve çeşitli zorluklarla sürdürüldü. Sosyoloji Hasan Ali Yücel’in desteği ve Hilmi Ziya Ülken’in gayretleriyle ancak 1941’de yeniden kürsü haline geldi. Ülken derin entelektüel kişiliği ve zengin akademik ilgisiyle sosyoloji bölümünün kurumsallaştırılmasında öncü bir rol üstlendi; sosyolojinin yanı sıra mantık, felsefe, ahlâk ve sanat gibi alanlarda da birçok kıymetli eser üretti. Batı dünyasındaki düşünsel gelişmeleri çok yakından takip ediyordu ve Türk akademi çevrelerini yeni düşünsel gelişmeler konusunda hızlı bir şekilde bilgilendiriyordu. Kurucusu ve yöneticisi olduğu İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Dergisi’nde bu türden pek çok araştırma metni, makale vs. yer almaktaydı. Ülken aktif bir sosyolog olarak uluslararası sosyoloji topluluklarıyla da etkin bağlar kurdu. Onun öncülüğünde İstanbul Üniversitesi ve Türkiye uluslararası sosyoloji kongrelerine ve farklı alanlardan birçok toplantıya ev sahipliği yaptı. Onun başkanlık yaptığı yıllarda İÜEF Sosyoloji Bölümü’ne yurtdışından birçok önemli sosyal bilimci gelerek ders, konferans ve seminerler verdi. 1961-1962 öğretim yılında Sosyoloji Bölümü, kendi içinde iki “sertifika”ya ayrıldı: Umumî Sosyoloji ve Tecrübî Sosyoloji. Tecrübî Sosyoloji Sertifikası ders programında Doç. Dr. Nurettin Şazi Kösemihal Sosyoloji Tarihi, Köy ve Şehir Sosyolojisi, Tecrübî Sosyoloji Metod ve Teknikleri, Tecrübi Sosyoloji Araştırmaları, Sosyolojiye Giriş, Ana Sosyoloji Eserleri Semineri ve Yabancı Dilde Metinler (Asistan Ayda Tanyeli Yörükan) derslerini veriyordu. Umumî Sosyoloji Sertifikası ders programında ise Doç. Dr. Cahit Tanyol Sosyolojinin Ana Kavramları, Ana Sosyoloji Eserleri, San’at ve Cemiyet, Örf ve Adetler Sosyolojisi, Sosyal Ahlak ve Yabancı Dilde Metinler (Asistan Turhan Yörükan) derslerini veriyordu. 1960 sonrasında hem akademik kurum ve akademisyen sayılarındaki artış hem de Türkiye’nin sanayileşme ve planlı ekonomi dönemine geçişi ile birlikte sosyal siyaset bağlamında, çeşitli alanlarda sosyolojik çözümlemelere duyulan ihtiyaç artmaya başladı. Bu tarihten itibaren sosyal yapı tartışmalarının hızlı biçimde arttığı görüldü. Aynı süreçte tarihle yeniden yüzleşme olarak da nitelendirilebilecek tarih tartışmaları da alevlendi ve bu tartışmalar birbiriyle bağlantılı özellikler göstermeye başladı. 27 Mayıs 1960 askerî yöneticileri –kamuoyunda bilinen adıyla– “147’liler”den biri olarak değerlendirdikleri Hilmi Ziya Ülken’i İÜEF Sosyoloji Bölümü’ndeki görevinden uzaklaştırdılar. Her ne kadar daha sonra geri dönmesine izin verildiyse de, Ülken akademik faaliyetlerini –daha önce yarı-zamanlı olarak ders verdiği– Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi bünyesinde sürdürmeyi tercih etti. Hilmi Ziya Ülken’in bölümden ayrılmak zorunda kalmasından sonra, bölüm başkanlığı 1970’lerin başındaki vefatına kadar Prof. Dr. Nurettin Şazi Kösemihal tarafından icra edildi. Onun vefatıyla birlikte de Prof. Dr. Cahit Tanyol, 1982’deki emekliliğine kadar bölüm başkanlığı görevini yürüttü. 1980’den itibaren Sosyoloji Bölümü, 1982-1993 arasında bölüm başkanlığı görevinde bulunan Prof. Dr. Baykan Sezer’in öncülüğünde, yerli bakış açısı etrafında Batılı toplum öğretileriyle eleştirel bir ilişki içerisinde olan, sorgulayıcı ve toplum tarihimizin özellik ve meselelerinin açıklanması yolunda çalışmalar yapan bir bölüm olarak öne çıktı. Bu çerçevede İÜ Sosyoloji Bölümü’nde, bu perspektife uygun dersler müfredata dahil edildi, yüksek lisans ve doktora programları açıldı, Sosyoloji Dergisi tekrar yayımlanmaya başlandı (3. Dönem), Sosyoloji Araştırma Merkezi’ni yeniden canlandırma yönünde yoğun bir uğraş verildi, İÜEF Sosyoloji Bölümü’nün Kuruluşunun 75. Yılı, Amerika’nın Keşfinin 500. Yılı gibi ulusal ve uluslararası toplantılar tertip edildi... Pek çok düzlemde yürütülen bu faaliyetlerle yerel ve küresel düzeyde yaşanan gelişmelerle ilgili düşünceler üretme ve bunları akademik camia ile paylaşma yönünde önemli kazanımlar elde edildi. Sosyoloji Bölümü’nün bu yöndeki çalışmaları, zenginleşen ve çeşitlenen akademik kadrosunun da gayretleriyle, Prof. Sezer sonrasında Sosyoloji Bölüm Başkanlığı görevinde bulunan Prof. Dr. Ümit Meriç, Prof. Dr. Mahmut Arslan ve Prof. Dr. Korkut Tuna dönemlerinde daha da kuvvetlenerek ve çeşitlenerek sürdü, sürmeye de devam ediyor. Temelleri 1914’te Ziya Gökalp’in öncülüğünde atılan İÜEF Sosyoloji Bölümü, Türkiye’nin ilk ve en köklü sosyoloji kürsüsü. Kurulduğu günden bugüne, Ziya Gökalp’ten Hilmi Ziya Ülken’e, Baykan Sezer’den akademik faaliyetlerini ve üretimlerini halihazırda bölümümüz bünyesinde yürüten mevcut öğretim üyesi kadrosunun çalışmalarıyla daima geçmişi güncelle birleştirmek suretiyle dünümüzü, bugünümüzü ve geleceğimizi aydınlatan pek çok ciddi akademik ürün ve yaklaşım ortaya koyma başarısı gösterdi. Gerek dünya ve gerekse de Türk sosyolojisinin zengin birikimi üzerinde yükselen İÜEF Sosyoloji Bölümü; öğretim ve akademik faaliyetlerini, geçmişi bugünle ve gelecekle, tarihi felsefeyle, ekonomiyi siyasetle... birleştiren bir yaklaşımla sürdürmeye özen gösteriyor. İÜEF Sosyoloji Bölümü’nün bu başarı ve misyonu devam ettirme yönündeki çalışma arzusu, ilk günkü canlılığını koruyor.


Ziya Gökalp (1876-1924)

23 Mart 1876 tarihinde Diyarbakır’da doğdu. Eğitimine Diyarbakır’da başladı. Amcasından geleneksel İslam ilimlerini öğrendi. 1895 yılında İstanbul’a gitti. Baytar Mektebine kaydını yaptırdı. Buradaki öğretimi sırasında, İbrahim Temo ve İshak Sukûti ile tanıştı. Jön Türkler’den etkilendi. İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne katıldı. Muhalif eylemleri nedeniyle 1898’de tutuklandı. Bir yıl cezaevinde kaldı. 1900 yılında serbest bırakıldıktan sonra, Diyarbakır’a sürgüne gönderildi. 1908'e kadar Diyarbakır'da küçük memuriyetler yaptı. II. Meşrutiyet’ten sonra İttihat ve Terakki'nin Diyarbakır şubesini kurdu ve temsilcisi oldu. "Peyman" gazetesini çıkardı. 1909'da Selanik'te toplanan İttihat Terakki Kongresi'ne Diyarbakır delegesi olarak katıldı. Bir yıl sonra, örgütün Selanik’teki merkez yönetim kuruluna üye seçildi. 1910’da kurulmasında öncülük yaptığı İttihat Terakki İdadisi'nde sosyoloji dersleri verdi. Bir yandan da "Genç Kalemler" dergisini çıkardı. Türk Ocağı'nın kurucuları arasında yer aldı. Derneğin yayın organı "Türk Yurdu" başta olmak üzere Halka Doğru, İslam Mecmuası, Milli Tetebbular Mecmuası, İktisadiyat Mecmuası, İçtimaiyat Mecmuası, Yeni Mecmua'da yazılar yazdı. Bir yandan da Darülfünun-u Osmanî’de (İstanbul Üniversitesi) sosyoloji dersleri verdi. 1914’de Sosyoloji Bölümünü, 1915’de İçtimaiyat Dar’ül Mesaisi’ni kurdu. 1919'da İngilizler tarafından Malta Adası'na sürgüne gönderildi. 2 yıllık sürgün döneminden sonra Diyarbakır'a gitti, Küçük Mecmua'yı çıkardı. 1923'te Maarif Vekâleti Telif ve Tercüme Heyeti Başkanlığı'na atandı, Ankara'ya gitti. Aynı yıl İkinci Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne Diyarbakır mebusu olarak girdi. Kısa süren bir hastalığın ardından, 25 Ekim 1924 tarihinde, İstanbul’da vefat etti. Başlıca eserleri; “Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak”, Türkçülüğün Esasları” ve ”Türk Medeniyet Tarihi”dir.


Mehmet Ali Şevki (1882-1963)


1882 yılında İstanbul’da doğmuştur. M. A. Şevki ilköğrenimini Yusuf Efendi İptidai Mektebi ile Mekteb-i Osmanî Hususi Rüştiyesinde; orta öğrenimini Dersaadet İdadi Mülkisinde; yükseköğrenimini 1907’de hukuk mektebinde yapmıştır. 1940-1942 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tecrübî Sosyoloji öğretim görevliliğinde bulunmuştur. 1963 yılında İstanbul’da vefat etmiştir.


İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu (1887-1978)


Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemlerinin özgün ve öncü kişilerinden biri olan Baltacıoğlu 1887'de İstanbul'da doğdu. Vefa Lisesi'nin ardından Darülfünun (bugün İstanbul Üniversitesi) Fen Fakültesi bitkibilim bölümünü bitirdi (1908). II. Meşrutiyetin ilanından az önce Darülmuallimin'i İptidaiye (ilk öğretmen okulu)'ye yazı (hat) öğretmeni oldu. Eğitimbilim, öğretim yöntemleri ve elişi dersleri de ilerleyen yıllarda yürütmesine verildi. 1910'da Maarif Nezareti (eğitim bakanlığı) adına incelemelerde bulunmak üzere Avrupa'ya gönderildi. Dönüşünde dönemin eğitim ve öğretim anlayışını kökünden sarsan "Talim ve Terbiyede İnkılâp (Eğitim ve Öğretimde Devrim)" adlı yapıtını yayımladı (1912).1920–1923 arasında dört kez Edebiyat Fakültesi dekanlığına,1923'te rektörlüğe seçildi. Cumhuriyet döneminde ilk rektör oldu. Rektör seçilmeden az önce atandığı Maarif Vekâleti müsteşarlık görevini geri çevirdi. 1941'de eğitimbilim kürsüsü, Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi'nde ona geri verilmiş, bu görevi 1943 yılına kadar sürmüştür. Afyon ve Kırşehir milletvekilliğinin (1943–1950) ardından Türk Dil Kurumu'ndaki terim kolu başkanlığını 1957 yılına değin sürdürmüştür. 1957'de Kuran'ı Türkçeye çevirmiştir. Sağlıklı bir sayımı yapılamamakla beraber eğitimbilimden toplumbilime, sanattan felsefeye; roman, öykü, oyun, yaşantı türünde; çocuklara, gençlere, yetişkinlere yönelik, yüz otuzu aşkın kitabı, dört binin üzerinde makaleyi ardında bırakan Baltacıoğlu, 1 Nisan 1978'de aramızdan ayrılmıştır.


Necmettin Sadak (1890-1953)


Isparta’da doğan Sadak, Fransa’da Lyon Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ni bitirdi. Basın hayatına, Fransa’da yayımlanan Progrés gazetesinde yazdığı yazılarla başladı. 1916’da İstanbul’a dönünce Maarif Nezareti Telif ve Tercüme Dairesi’nde görev aldı, ardından Darülfünun’un İctimaiyat (sosyoloji) bölümünde öğretim üyeliğine getirildi. 1918’de birkaç arkadaşıyla Akşam gazetesini kurdu ve başyazarlığını üstlendi. Kurtuluş Savaşı yıllarında yazdığı yazılarla Milli Mücadele’yi destekledi. 1928’de Sivas milletvekili olarak TBMM’ye girdi; 1932’de Cenevre Silahsızlanma, 1936’da Montreux konferanslarına Türkiye delegesi olarak katıldı.1947’de üstlendiği dışişleri bakanlığı görevini 1950’ye kadar sürdürdü. Necmettin Sadak’ın kaleme aldığı Sosyoloji (1936) kitabı uzun yıllar ortaöğretimde ders kitabı olarak okutuldu. Gazeteci ve siyaset adamı Necmettin Sadık Sadak 21 Eylül 1953’de vefat etti.


Mehmet Emin Erişirgil (1891-1965)


1911 yılında Mülkiye'yi (A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi) bitirdi. İstanbul liselerinde öğretmenlik yaptı. 1915 yılında İstanbul Darülfünunun Sosyoloji ve Felsefe Doçentliğine atandı, bir süre sonra Profesör oldu. Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Dairesi Başkanlığı ve Müsteşarlığı, Yüksek Muallim Mektebi Müdürlüğü, Siyasal Bilgiler Okulu Müdürlüğü ve Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Dekan Vekilliği ile VI. (Ara Seçim), VII. ve VIII. Dönem Zonguldak Milletvekilliği ile Gümrük ve Tekel, İçişleri Bakanlıkları yaptı ve Mülkiye’de uzun yıllar sosyoloji okuttu.


Mehmet İzzet (1891-1930)


1891 yılında doğan Mehmet İzzet, Ziya Gökalp’ın ardından Türkiye’de sosyoloji ve felsefenin özgün bir çizgide gelişim göstermesi için çaba sarf etmiş olan bir düşünür ve akademisyenimizdir. Orta öğrenimini İstanbul Galatasaray Lisesinde tamamlamıştır. 1907 senesinde İstanbul Hukuk Fakültesine başlamıştır. 1918’de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesine müdür olarak tayin edilmiş, aynı yıl istifa ederek Fransızca muallimi olarak Tıp Fakültesi ve Mülkiye Mektebine başlamıştır. Mehmet İzzet Tıp Fakültesi ve Mülkiye Mektebi Fransızca muallimliğinde yaklaşık üç ay kaldıktan sonra 1919’da yeniden İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümüne Felsefe tarihi profesörü olarak gelir ve ölümüne kadar burada kalır. İzzet’in çalışmaları felsefe, ahlak ve sosyoloji alanlarında şekillenmiştir. Başlıca eserleri; “İçtimaiyat, Muhasır Hayat ve Büyük Adamlar”, “Ahlak Felsefesi”, “Felsefe Tarihi”.


Hilmi Ziya Ülken (1901-1974)

İstanbul Sultanisi’ni (İstanbul Lisesi) (1918) ve Mekteb-i Mülkiye’yi (A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi) bitirdi (1921). Aynı yıl Darülfünun-ı Osmanî (bugün İstanbul Üniversitesi) Edebiyat Fakültesi Beşeri Coğrafya Kürsüsü’ne asistan oldu. Aynı fakültede felsefe tarihi ve sosyoloji öğrenimi gördü. 1933’e değin sosyoloji, felsefe, tarih ve coğrafya öğretmenliği yaptı. Umumi İçtimaiyat (1931), Türk Tefekkürü Tarihi (1932–33, 2 cilt) adlı kitapları yayımlandıktan sonra uzmanlık eğitimi için Almanya'ya gitti (1934). Türkiye’ye döndükten sonra İ. Ü. Edebiyat Fakültesi’nde Türk Tefekkür Tarihi Kürsüsü’ne doçent olarak atandı (1935). 1944 yılında profesör, 1957 yılında ordinaryüs profesör oldu. 1960 askeri müdahalesi sonrasında uygulanan 147’liler hadisesi ile Üniversite’den uzaklaştırıldı. 1973’te A. Ü. İlahiyat Fakültesi’nden emekli oldu. Hilmi Ziya Ülken, 1938-1943 yılları arasında İnsan dergisini yayımladı ve Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Dergisi’ni yönetti. Türk düşünce tarihi üzerine yaptığı çalışmalarla sosyal bilimlere önemli katkılar sağlamış olan Ülken 5 Haziran 1974’te İstanbul’da öldü.


Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu (1901-1974)


Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu 1901 yılında Erzurum’un Tortum ilçesinin Çamlıyamaç Köyünde doğmuştur. Fındıkoğlu, babasının memuriyeti sebebiyle ilköğrenimini Erzincan ve Hakkâri’de yapmıştır. Malatya İdadisinden sonra Kayseri Sultanisinde başladığı öğrenimine İstanbul Gelenbevi Sultanisinde devam etmiştir. 1922 yılında Posta –Telgraf Mektebini bitiren Ziyaeddin Fahri, aynı yıl Galatasaray Postahanesi’nde görev alır. Ayrıca Ziyaeddin Fahri Aynı yıl İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde Felsefe öğrenimine başlar. Buradan 1924 yılında mezun olur. Ziyaeddin Fahri 1926 Eylül’ünden sonra da Ankara Erkek Lisesi ve Ankara Kız Lisesi’nde felsefe, sosyoloji ve edebiyat öğretmenliği yapar. Bu görevini 1929 yılı sonuna kadar sürdürür. 1930 yılı başında doktora yaptırmak üzere yurt dışına gönderilecek bir öğrencinin seçimi için yapılan sınavda başarılı olarak Strasbourg Üniversitesi’ne gönderilir. Fındıkoğlu, daha sonra 23 Ekim 1933 tarihinde İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi İçtimaiyât ve Ahlak Doçentliğine 1937 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Sosyoloji ve Komün Bilgisi Doçentliğine atanır.1941 yılında profesör olan Fındıkoğlu, 1944’te İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Sosyoloji ve sosyal siyaset kürsüsüne geçer. 6 Haziran 1973 tarihinde emekli oluncaya kadar bulunduğu fakültede kürsü başkanlığını sürdürür.


Nurettin Şazi Kösemihal (1909-1972)


İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nü bitirdi (1930). Bir süre çeşitli liselerde felsefe öğretmenliği yaptıktan sonra Durkheim konulu teziyle İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü'ne doçent oldu (1944). Fransa' da Sorbonne Üniversitesi ve Ecole Pratique des Hautes Etudes'de çalışmalar yaptı (1950-1951). Çeşitli sosyoloji kongrelerine incelemeleriyle katıldı, konuk profesör olarak ABD'deki bazı üniversitelerde ders verdi. Dönüşte profesör ve sosyoloji bölümü başkanı oldu (1960). Cenevre'de üniversite adına yaptığı çalışmalar sırasında öldü. Sosyometrinin Türkiye'deki öncüsü olarak kabul edilen Kösemihal, sosyometrinin başlıca tekniklerinden olan sosyometriyi, Moreno'dan yaptığı çeviriyle Türkiye'de tanıtmış ve Amerikan sosyolojisinin deneysel sosyoloji alanındaki gelişmelerini aktararak Türkiye'de sosyoloji biliminin gelişimine katkıda bulunmuştur. Başlıca yapıtları: Mantık (1945); Sosyal doktrinler tarihi (1947-1948); Sosyoloji tarihi (1956); Sanat ve düşünce (1957); Sanat ve fikir işçileri (1961)dir.


Cahit Tanyol (1914-…)


Cahit Tanyol 1914 yılında Nizip’te doğdu. Nizip Cumhuriyet İlkokulundan (1926) sonra, Adana Öğretmen Okulunu bitirdi (1931). Yükseköğrenimini Ankara Gazi Terbiye Enstitüsü Edebiyat Bölümünde tamamladı (1935). Yozgat, Çorum, İzmir, İstanbul ortaokullarında öğretmenli yaptı (1936-1944). Bu arada İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünü de bitirdi (1944). Atatürk ve Haydarpaşa erkek liselerinde felsefe öğretmenliği yaptı. 1946'da İÜEF Sosyoloji Bölümüne asistan olarak girdi. 1949'da doktorasını tamamladı. 1953'de doçent, 1961'de profesör oldu. 1982'de emekliye ayrıldı. Yeni Sabah, Cumhuriyet, Milliyet, Son Telgraf, Güneş gazetelerinde yazılar yazdı. İlk şiirleri, İsmail Habib Sevük'ün çıkardığı Maarif Mecmuası (Adana)'nda çıktı. Şiir ve yazıları Servet-i Fünûn, Yenilik, İçtihat; sonraları Aramak (İzmir), yayın müdürlüğünü yaptığı Değirmen (1942-1944), Varlık, İstanbul, Akademi, Yön, İnsan, Aile, Küçük Dergi, Yeni İnsan, Hisar, Realite, Türk Yurdu, Yazko Edebiyat dergilerinde yayımlandı. Realite dergisinde çıkan Seyahate Davet şiiriyle birincilik kazandı.


Mehmet Genç (1934-…)

4 Mayıs 1934 Artvin, Arhavi doğumlu olan Genç, İstanbul'da Haydarpaşa Lisesi'ni 1953'te, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye ve İktisat Bölümü'nü 1958'de bitirdi. Kısa bir süre Ankara Valiliği'nde maiyet memurluğu ve Şereflikoçhisar kazasında kaymakam vekilliği yaptı. 1960 yılında girdiği İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Türk İktisat Tarihi Enstitüsü'nde "İktisat Tarihi" asistanı olarak Ömer Lütfü Barkan'nın yanında çalıştı. Aynı enstitüde 1965'ten 1982 yılına kadar "İktisat Tarihi Uzmanı" olarak çalıştı. 1983 yılında Marmara Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi'nde "İktisat Tarihi" ve "Tarih Metodolojisi" dersleri vermeye başladı. Sosyoloji Bölümü tarafından Mehmet Genç'e 16.11.1995 tarihinde fahri doktora verilmiştir. Genç halen İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde yüksek lisans ve doktora öğrencilerine Tarih ve Sosyal Bilimler dersleri vermektedir.


Baykan Sezer (1939-2002)


Baykan Sezer 1939'da Malatya'da doğdu. Cağaloğlu Büyük Reşit Paşa İlkokulu'ndan sonra girdiği Galatasaray Lisesi'nden 1959'da mezun oldu. Bir dönem çeşitli gazete ve dergilerde sinema yazıları yazdı. 1960'lı yıllarda bir süre Fransa'da bulundu. 1968'de "Doğu-Batı Çatışmasında Yunanlılığın Yeri" başlıklı lisans bitirme teziyle Sosyoloji Bölümünden mezun oldu. 1969'da İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Davranış Bilimleri kürsüsünde asistan ve uzman olarak çalışmaya başladı. 1971 'de "Doğu'da Yerleşik ve Göçebe Toplumların Sosyolojik Özellikleri Üzerine Sosyolojik Bir Deneme" başlıklı teziyle sosyoloji doktorasını tamamladı. 1972'de Sosyoloji Bölümü'ne asistan olarak girdi. 1976'da "Toplum Farklılaşmaları ve Din Olayı" başlıklı çalışmasıyla doçentliğe atandı. 1988'de profesörlük takdim tezi olarak sunduğu "Sosyolojinin Ana Başlıkları" çalışmasıyla profesörlüğe yükseltildi. 1982-1993 yılları arasında bölüm başkanlığı görevini yürüttü. 1998'de kendi isteğiyle emekliye ayrıldı.7 Eylül 2002'de vefat etti. Asya Tarihinde Su Boyu Ovaları ve Bozkır Uygarlıkları, Toplum Farklılaşmaları ve Din Olayı, Sosyolojide Yöntem Tartışmaları, Sosyolojinin Ana Başlıkları, Türk Sosyolojisinin Ana Sorunları gibi eserleri yayımlanmıştır.


Muzaffer Sencer (1940-…)

15 Haziran 1940 yılında doğmuştur. 1947-1951 yılları arasında ilköğrenimini, 1952-1955 yılları arasında Orta öğrenimini ve 1955-1958 yılları arasında lise öğrenimini tamamlamıştır. Sencer, yükseköğrenimini 1958-1963 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe-Sosyoloji bölümünde tamamlamıştır. Haziran 1963 tarihinde mezun olan Sencer aynı yıl fakültenin sosyoloji bölümünde asistan olarak çalışmaya başlamıştır. 1967 yılında doktorasını tamamlayan Sencer, 1968-1969 yılları arasında ABD’de Columbia Üniversitesi sosyal bilimlerde araştırma yöntem ve teknikleri alanında çalışmalar yapmıştır.


Oya Baydar (1940-…)


Notre Dame de Sion Fransız Kız Lisesi'nde okudu. Lise öğrencisi iken Fransız yazar Françoise Sagan’dan dan etkilenerek ilk romanını yayımladı. 1964'te İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde bitirdi ve bu bölüme asistan olarak girdi. Aynı tarihlerde doktora çalışmasının fakülte kurulunca ret edilmesi üzerine üniversiteden ayrıldı.


Mahmut Arslan (1942-…)

Mahmut Arslan, 1969 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nden mezun oldu. Esas anabilim dalı olan “Genel Sosyoloji”nin yanı sıra “Tecrübî Sosyoloji” anabilim dalında Sosyoloji Tarihi, Sanat Sosyolojisi, Edebiyat Sosyolojisi, Sosyal Ahlâk gibi dersler okudu. Lisans eğitiminin ardından dil sınavını kazanarak aynı bölümde doktora programına giren Mahmut Arslan, 1977 yılında “Göçebelerde Sosyal ve Siyasi Kuruluş” başlıklı tezi ile sosyoloji doktoru ünvanını kazandı. 1978 yılında ise aynı bölüme asistan doktor olarak girdi. Ayrıca İ.Ü. Sosyoloji Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yaptığı süre zarfında, 1982-83 döneminde Bursa Uludağ Üniversitesi’nde, 1983-84 öğretim yılında YÖK görevlendirmesiyle Elazığ Fırat Üniversitesi’nde ve 1985-1995 yılları arasında Mimar Sinan Üniversitesi’nde sosyoloji dersleri verdi. Ayrıca Arslan, İ.Ü. Sosyoloji Bölümü’nde Sosyometri Anabilim Dalı başkanlığı görevi yapmıştır. Emekli olduktan sonrada bölümde doktora ve yüksek lisans derslerini sürdürmektedir.


Erhan Atiker (1942-…)

1942 yılında Bursa’da doğmuştur. İlkokul eğitimini Bursa’da, orta ve lise öğrenimini İstanbul Sankt Georg kolejinde tamamlamıştır. Lisans eğitimini ise 1963-19687 yılları arasında Almanya, Frankfurt Üniversitesinde sürdürmüştür. 1981-1988 yılları arasında yine Frankfurt Üniversitesi’nde Toplum Bilimleri alanında doktorasını tamamlamış ve çeşitli işlerde çalıştıktan sonra 1989 yılında İstanbul Üniversitesi Uygulamalı Sosyoloji Anabilim Dalında Yrd. Doç. olarak göreve başlamıştır. 1991 yılında doçent, 1998 yılında ise profesörlüğe atanmıştır. Sosyoloji bölümünde lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde dersler veren Atiker, 2009 yılı ekim ayı içerisinde yaş haddinden emekli olmuştur.


Mehmet Yalvaç (1943-…)


1943 yılında Kilis’de dünyaya gelen Yalvaç, Milli Eğitim Bakanlığı Planlama, Araştırma ve Koordinasyon Dairesinde Çalışmış Erzincan Milli Eğitim Müdürlüğü’nde Eğitim Uzman Yardımcılığı görevinde bulunmuştur. 1977 yılında İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümünde başladığı akademik hayatına 1984 yılında Malatya İnönü Üniversitesi Sosyoloji Bölümünde devam etmiş ve bu bölümünde 1988 yılında yardımcı doçent olmuştur. 10 Ocak 2010 tarihinde emekliye ayrılmıştır.


Korkut Tuna (1944-…)


1944 yılında Balıkesir’de doğdu. 1955 yılında Edremit İstiklal İlkokulunu, 1958 yılında Edremit Ortaokulunu ve ardından Edremit Lisesini bitirdi. Tuna, lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünde, doktora eğitimini ise 1971-1975 yılları arasında Sosyoloji bölümünde tamamladı. 1977 yılında Sosyoloji Bölümünde göreve başlayan Tuna, 1982 yılında aynı bölümde Yardımcı Doçent, 1985 yılında Doçent ve 1992 yılında Profesör olmuştur. 27 Şubat 1996’dan emekliye ayrıldığı 2011 yılına kadar Sosyoloji Bölüm Başkanlığı yapmıştır. 2005-2011 arasında Edebiyat Fakültesi Dekanlığı da yapan Tuna, halen sosyoloji bölümünde lisansüstü dersleri vermektedir.


Fügen Berkay (1945-…)


1945 yılında dünyaya geldi, ilköğrenimini İzmir, orta ve yüksek öğrenimini İstanbul’da tamamladı. 1967 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünü bitiren Berkay aynı yıl daha önce ilgili sertifika sınavlarını vermiş olduğu Sosyoloji Bölümüne asistan olarak alındı. Doktora ve Doçentlik çalışmalarını İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü öğretim elemanı ve öğretim üyesi olarak tamamladı. 1976-78 yıllarında İsviçre Hükümeti’nden kazandığı bir bursla Üniversitesinden izinli olarak Prof. Dr. M. Bassand ile birlikte çalıştı.1984 yılında kendi isteği ile ve Sosyoloji Bölümünü kurmak üzere İstanbul Üniversitesi’nden İnönü Üniversitesi’ne naklen atandı. 1984-1996 yıllarında İnönü Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi ve Bölüm Başkanı olarak görev yaptı. 1989-1992 yılları arasında İnönü Üniversitesi’nde Rektör Yardımcılığı yaptı. 1996 yılında Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü’ndeki görevine başlamış 2011 yılında emekliye ayrılmıştır.


Ümit Meriç (1946-…)


Cemil Meriç ve Fevziye Menteşoğlu Meriç’in kızıdır. Çamlıca Kız Lisesi’ni, 1969 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümünü bitirerek aynı bölüme asistan oldu. 1969-2000 yılları arasında akademik kariyerine devam eden Ümit Meriç, 1993-1996 yılları arasında bölüm başkanlığı görevini yaptı. 2000 yılında emekli oldu. Meriç’in her ikisi de dördüncü baskıya gelmiş olan Cevdet Paşa’nın Toplum ve Devlet Görüşü ve Babam Cemil Meriç adlı iki eseri yayımlanmıştır.


Misyon: Kuram, yöntem ve saha bilgisini uyum içerisinde öğrenerek, toplumsal yaşamı anlama ve açıklama becerisi kazanmış öğrenci yetiştirmek ve toplumsal sorunu, genel toplum çıkarını merkeze alarak anlama, toplumsal sorunu çözmeye ilişkin bilgi üretiminde bulunmak.

Vizyon: Tarihi miras ve tecrübe ışığında güncel toplum sorunlarını kavramak ve bilgi üretmek suretiyle Türk bilim hayatında ve uluslararası bilim çevrelerinde söz sahibi olmak.


İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Amaçları:

ÖA.1. Sosyoloji disiplinin gerektirdiği temel bilgi birikimine (kuramsal ve uygulamalı) sahip,

ÖA.2. Toplumsala eleştirel ve çok yönlü bakma, analiz etme, argüman oluşturma, yorumlama, sonuç çıkarma ve problem çözebilme becerilerine sahip,

ÖA.3. Sosyoloji araştırma, yöntem ve tekniklerinin kuramsal bilgisine ve uygulama deneyimine sahip, uygun sosyolojik yöntem ve araştırma tekniğini seçebilen ve çağdaş bilişim teknolojilerini etkin bir şekilde kullanabilen,

ÖA.4. Hem ulusal ve uluslararası, hem de tarihsel ve güncel düzeyde toplumsal, ekonomik, siyasal, kültürel ve teknik gelişmeleri takip edip değerlendirebilen,

ÖA.5. Alanındaki gelişmeleri takip edebilecek düzeyde en az bir yabancı dil öğrenmenin gerekliliği konusunda bilinçli,

ÖA.6. Muhatap kişi ve kurumlar tarafından doğru anlaşılabilecek şekilde –yazılı ve sözlü olarak- kendini ifade edebilme becerisine sahip,

ÖA.7. Yaşam boyu öğrenme ilkesi gereğince, alanındaki gelişmeleri yakından takip edebilen ve her türlü bilgi kaynağından yararlanabilen,

ÖA.8. Bireysel ve kolektif araştırma yapabilme ve uygulayabilme becerisine sahip, interdisipliner çalışabilen,

ÖA.9. Meslekî sorumluluk ve etik değerlere riayet eden, Sosyolog yetiştirmeyi amaçlamaktadır. 


İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Program Çıktıları:

PÇ 1. Sosyolojiye ilişkin temel bilgi ve birikim.

PÇ 2. Toplumsal olgu, yapı, kurum, aktör ve süreçleri anlama, yorumlama ve çözümleme becerisi.

PÇ 3. Toplumsal sorunlara ilişkin eleştirel, çok yönlü ve çözümleyici yaklaşım geliştirerek araştırma ve öneri sunma becerisi.

PÇ 4. Sosyolojide araştırma yöntem ve tekniklerine ilişkin kuramsal bilgi ve uygulama deneyimine sahip olma, uygun sosyolojik yöntem ve araştırma tekniğini seçme, kuram ile uygulama arasında bağ kurma becerisi.

PÇ 5. Uygulamalı araştırma deneyimi kazanma, elde edilen veriyi çözümleme ve istatistiksel yorumlama becerisi.

PÇ 6. Sosyoloji alanında ulusal ve uluslararası ölçekte her türlü güncel kuramsal ve uygulamalı gelişmeyi takip edebilme becerisi.

PÇ 7. Sosyoloji alanındaki uluslararası kuramsal tartışmaları ve uygulamaları takip edebilecek ve meslektaşlarıyla iletişim kurabilecek düzeyde yabancı dil öğrenmenin önemine dair farkındalık kazanma.

PÇ 8. Bilgiye erişebilmek için veri tabanlarından ve diğer bilgi kaynaklarından etkin olarak yararlanabilme ve sosyolojik çalışma için gerekli olan bilgisayar programlarını kullanabilme.

PÇ 9. Elde edilen araştırma sonuçlarını raporlama ve muhatapları tarafından doğru anlaşılacak şekilde yazılı ve sözlü aktarabilme becerisi.

PÇ 10. Yaşam boyu öğrenme ilkesinin gereği olarak bilimsel ve teknolojik gelişmeleri yakından izleme ve kendini sürekli yenileme bilinci.

PÇ 11. Eğitim-istihdam ilişkisi bağlamında emek-iş piyasasının beklentilerini karşılayacak bilgi birikimi, donanım ve yetkinliği kazanma konusunda farkındalık.

PÇ 12. Bağımsız çalışma, gerektiğinde sorumluluk yüklenip inisiyatif alma ve aynı zamanda araştırma ve uygulamalarda ekip çalışmasına uyum sağlama becerisi.

PÇ 13. İnterdisipliner çalışmanın öneminin bilincinde olma ve interdisipliner çalışmalar yapabilme becerisi.

PÇ 14. Toplumsal ve mesleki etik değerler konusunda farkındalık.


Programa Özgü Ölçütler:

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Program mezunları FEDEK Sosyoloji Program Ölçütleri ile uyumlu bir şekilde aşağıdaki alanlarda bilgi, beceri ve yetkinlik kazanmaktadır:

PÖ1. Sosyolojiye ilişkin temel bilgilere, kavramlara ve yaklaşımlara ilişkin bilgi sahibi olma,

PÖ2. Klasik sosyolojiye derinlemesine nüfuz etme ve çağdaş sosyal teorideki tartışmalara vakıf olma,

PÖ3. Sosyolojik araştırma ve çözümleme için temel epistemolojik, metodolojik ve kuramsal bakış açılarını işe koşabilme, gerekli araştırma ve veri analiz yöntemlerini kullanabilme, sonuçları muhatapları ile paylaşabilme,

PÖ4. Aile, ekonomi, siyaset, eğitim, sağlık, din, hukuk, iletişim, göç, demografya, kültür, beden, toplumsal benlik, kent, edebiyat, sanat, tüketim gibi sosyolojinin temel alanlarına ilişkin bilgi sahibi olma,

PÖ5. Tarih, edebiyat, siyaset, hukuk, iktisat, uluslararası ilişkiler, felsefe, psikoloji vb.  disiplinlerle ilişki kurabilme,

PÖ6. Türkiye’nin toplumsal tarihi, toplumsal yapısı, çağdaş dünya içerisindeki özgün yeri ve Türk sosyoloji, felsefe ve düşünce gelenekleri hakkında bilgi sahibi olma,

PÖ7. Yeni politika önerileri geliştirmeye imkan veren nitelikli araştırma projeleri tasarlayabilme, uygulayabilme ve elde edilen verileri uygun yöntem ve teknikleri kullanarak analiz edebilme,

PÖ8. Sosyolojinin alt branşları ve farklı disiplinlerden meslektaşlarıyla birlikte çalışabilme,

PÖ9. Toplumsal ilişkiler, süreçler ve yapıların işleyiş biçimlerini ve toplumsal politikaların etkilerini ve sonuçlarını değerlendirebilme.